Fotovoltaik panellerin (ya da halk arasında “güneş panelleri” olarak anılan sistemlerin) ortak adının “Güneş Enerjisi Sistemleri (GES)” olduğunu biliyoruz. GES’ler, güneşten gelen fotonları elektrik enerjisine dönüştüren kurulumlardır ve en sık çatı üstlerinde uygulanır. “Çatı GES” olarak tarif edilen bu sistemler, hem mesken sahipleri hem de ticari işletmeler için dünya genelinde hızla yaygınlaşmaktadır. Kendi elektriğini üreten mülk sahipleri, yalnızca kendi tüketimlerini karşılama kabiliyetine sahip olmakla kalmıyor; fazladan ürettikleri elektriği satma fırsatını da elde ediyorlar. Ülkemizde Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) tarafından yapılan yasal düzenlemeler sayesinde, tesis edilen fazlalık elektrik, onaylı usullerle şebekeye verilip gelir elde etmek artık mümkün. Şimdi, “Güneş enerjisinden ürettiğim elektriği nasıl gelire çeviririm?” sorusuna güncel ve anlaşılır cevaplar verelim.
“Lisanssız elektrik üretimi” terimi, genellikle bireysel abonelerin veya küçük/orta ölçekli işletmelerin kendi elektriğini üretmek üzere gerçekleştirdikleri, lisans gerektirmeyen sistemleri tanımlar. Büyük ölçekli santraller ya da ülke çapında enerji temini amacıyla faaliyet gösteren üretim tesisleri, devlet kurumlarından lisans alarak çalışırlar. Buna karşılık, bir şirkete dönüştürülmeyen, tesis büyüklüğü ilgili mevzuatta belirlenen sınırların altında kalan GES kurulumları lisanssız üretim sayılır. Böylece, GES’e sahip olan özel ve tüzel kişiler; bir şirket kurma, uzun lisans süreçleriyle uğraşma ya da yüksek maliyetli onay prosedürleriyle boğuşma zorunluluğu olmadan hemen üretime başlayabilirler.
Özetle:
– Lisanslı Üretim: Büyük ölçekli, devlet onaylı yatırım süreçleriyle gerçekleştirilen üretim tesisleri.
– Lisanssız Üretim: Bireysel ya da işletme ölçeğinde, küçük kapasiteli sistemlerle, EPDK’nın belirlediği sınır dahilinde yapılan üretimler.
Bu muafiyet sayesinde; fabrikalar, meskenler, tarla çatıları veya arsa üzerindeki GES kurulumları doğrudan lisanssız üretici statüsünde değerlendiriliyor ve resmi kayıtları “lisanssız elektrik üretimi” başlığı altında tutuluyor.
Ülkemizde 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu çerçevesinde yayımlanan “Lisanssız Elektrik Üretim Yönetmeliği” uyarınca, yenilenebilir kaynaklardan üretim yapan gerçek ve tüzel kişiler, lisans alma yükümlülüğünden muaftır. Yönetmeliğin ilgili maddelerine göre:
– GES kuran tüketicinin, tüketiminin üzerinde ürettiği elektriği sisteme vermesi hâlinde, bu fazla enerji ilgili dağıtım şirketi tarafından belirlenen tarifeler üzerinden satın alınır.
– Güneşten elde edilen fazlalık enerji, YEKDEM (Yenilenebilir Enerji Kaynaklarını Destekleme Mekanizması) kapsamına girer; yani bu enerjinin alım fiyatları, belirli süre boyunca garanti altında tutulur.
– Aboneler, sadece kendi sözleşme güçleriyle sınırlı olmak kaydıyla tesis kurabiliyor ve ihtiyaç fazlası enerjiyi anlık olarak şebekeye aktarabiliyorlar.
Yani özetle, eğer bir ev veya iş yeri sahibi olarak çatınıza GES kurarsanız:
– Kendi tüketiminizi üretir, elektrik faturası kalemini en aza indirirsiniz.
– Fazla ürettiğiniz elektriği sisteme verip, ilgili tedarik şirketinden YEKDEM destekli fiyatlarla gelir elde edersiniz.
– Dolayısıyla hem faturanız sıfırlanabilir hem de her ay fazladan nakit akışı sağlayabilirsiniz.
En basit ifadeyle, herhangi bir elektrik aboneliği (konut, iş yeri, fabrika vb.) olan kişi veya kuruluş GES kurma hakkına sahiptir. Öncelikle aboneliğinizin olması yeterlidir; ardından:
– Belediye İmar Süreçleri — Artık Gerekmiyor: Yeni düzenlemeler sonucunda, GES kurmak için belediyeden yapı ruhsatı gibi ek izinler alınmasına gerek kalmadı. Bu, başvuru ve kurulum sürecini ciddi biçimde hızlandırıyor.
– 2 Yıllık Kiracılar da Başvurabiliyor: Kiracılar, en az iki yıllık ikamet sözleşmesi ibraz ederek başvuru yapmaya yetkilendirildi. Dolayısıyla, kiracılar da küçük ölçekli GES kurulumlarından faydalanabilir.
– Şirket Kurmadan Üretime Geçmek Mümkün: GES kurmak için ayrı bir şirket kuruluşu şartı bulunmuyor. Sadece abonelik bilgileriyle başvurunuzu yapıyorsunuz, üretim tesisiniz EPDK kayıtlarına giriyor ve hemen sisteme tanımlanıyorsunuz.
Bu kolaylaştırılmış süreç sayesinde, çatınızı ya da arazinizi GES’e ayırmak isteyen herkes:
– Kurulum firmasıyla sözleşme yapar,
– İzin ve bağlantı süreçleri tamamlanır,
– Sisteme tanımlanan sayaç üzerinden üretilen kWh miktarı takip edilir,
– Aşan kısım için her ay alım-bedeli tahakkuk ettirilir.
Güneş enerjisi kullanarak elektrik üretmek ve bu üretimden gelir sağlamak; mevcut yasal düzenlemeler, teşvik mekanizmaları ve teknolojik ilerlemeler sayesinde eskisinden çok daha kolay ve cazip bir hâl aldı. Çatı veya arazi GES yatırımı yaparak:
– Vergi, lisans ve belediye izni gibi bürokratik engeller büyük ölçüde ortadan kalktı.
– Hem faturada “sıfırlama” hem de YEKDEM destekli fiyatlardan “fazla üretim satışı” şeklinde çift yönlü tasarruf-kazanç imkânına kavuşuldu.
– Sistemi uzaktan takip edebilme, kurulum firmalarının bakım hizmetlerinden yararlanma kolaylıkları, yeniden yatırım performansınızı artırıyor.
Eğer siz de elektrik abonesiyseniz ve çatınız, bahçeniz veya iş yeriniz güneş almaya müsaitse; GES kurulumunu bir yatırım fırsatı olarak görüp hem enerji maliyetinizi düşürebilir hem de ilave gelir elde edebilirsiniz. Bu sayede hem doğaya, hem de bütçenize katkı sağlamış olursunuz. Güç sizde, güneşin imkânlarından yararlanın!